ORMANLARIN GELECEĞİ İÇİN BÜYÜK TEHDİT: BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALLERİ

Ormanların geleceği için büyük tehdit:

Elektrik üretimi için ormanları kullanan biyokütle enerji santralleri

 
Türkiye`de son yıllarda biyokütle enerji santrallerinin (BES) sayısı hızla artmaktadır. Bu santrallere hem elektrik üretim fiyat desteği yoluyla hem de halk sağlığı ve çevre koruma yükümlülüklerinden muafiyetler sağlanarak çeşitli teşvikler verilmektedir. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında 2011 yılında teşvik listesindeki biyokütle enerji santrali sayısı sadece 3 iken, 2022 listesinde bu sayısı 300`e yaklaşmıştır.

Biyokütle santralleri temelde atık yakarak enerji elde edilen tesislerdir. Hammadde olarak kentsel çöp, arıtma çamurları, tarım artıkları, hayvansal atıklar, atık lastik ürünleri gibi çok çeşitli yakıtlar kullanan biyokütle santralleri ormancılık ürünlerini de enerji elde etmek için yakıt olarak kullanabilmektedir. Oduna dayalı biyokütle santralleri hammadde olarak “orman atığı” tabirini kullanmakta ve sanki ormanlardan uzaklaştırılması, bertaraf edilmesi gereken atıklar varmış gibi kendilerini “orman atığı bertaraf tesisi” olarak lanse etmektedir. Gerçekte ise, ormandaki kesimlerden arta kalan kabuk, ince dal, talaş ve yaprak gibi parçalar atık değil ormancılık artığı olarak adlandırılır ve orman ekosistemi için gübre niteliğinde organik maddedir.  Orman ekosistemi içerisindeki besin ve yaşam döngüsü, bu parçaların çürüyerek toprağa dönüşmesine bağlıdır.

2022 yılı YEKDEM listesinde 40`tan fazla biyokütle santrali orman atığı yakacağını belirtmiş olup, bu santrallerinin “orman atığı” hammadde ihtiyacı toplamda 8-12 milyon m3 düzeyindedir. Sadece bir adet 10 MW kapasiteli biyokütle santrali için 100 bin ton/yıl civarı ormandan yakıt hammaddesi gerekmekte, bu kapasite için bir ilçenin ya da tüm ilin kapasitesi yetmemekte, birkaç ilin tüm orman ürünlerinin sadece bir tesise yönlendirmesi gerekmektedir. Orman ürünlerine dayalı biyokütle santralleri için alınan lisans ve izinlerde kağıt üzerinde bu tesislerde kök, kabuk, talaş, ince dallar gibi “orman atığı” yakılacağı beyan edilse de, “orman atıkları” bu tesislerin yakacak hammadde ihtiyacının dişinin kovuğuna yetmediğinden nihayetinde bu tesislerde bizzat ormanlardan kesilen odunlar yakılmakta ve bunun sonucunda da ormanlardan kesim baskısı artmaktadır. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanununa göre yasak olmasına rağmen biyokütle santrallerinde doğrudan tomrukların depolanıp yakıldığı dahi görülmektedir.

Özet olarak “orman atığı”na dayalı biyokütle enerji santralleri yenilenebilir, çevre ya da iklim dostu enerji santralleri olmadığı gibi, ormanların geleceği için büyük tehdittir. Birçok şehirde kurulması için teşvik verilen oduna dayalı biyokütle santrallerine izin verilmemeli, halen plan ya da izin aşamasındaki bu santraller durdurulmalı ve 5346 sayılı kanunun 3’üncü maddesindeki “biyokütle” tanımından “orman ürünleri” ifadesi çıkarılmalıdır.


Konu hakkında detaylı raporumuz ektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz, 13.04.2022

Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği
 


Kirsal Cevre Raporu - Ormanlarin Gelecegi Icin Buyuk Tehdit. Biyokutle Enerji Santralleri.pdf
Son Güncelleme: 13 Nisan 2022